Aile Planlaması

Aile planlama genel olarak çiftlerin ne zaman çocuk sahibi olmak istediklerini planlaması olarak algılanır. Ancak bu konu içine doğum kontrol yöntemleri, seks eğitimi, bulaşıcı hastalıklardan korunma, hatta gebe kalınmak istendiğinde gebelik şansını arttıracak yöntemlerin öğrenilmesi konuları da girer. Aile planlama çoğu zaman doğum kontrol yöntemleri ile eş anlamlı düşünülür. Genellikle tek eşli kadınların çocuk sayılarını istenilen sayıda tutabilmesi için yapılması gerekenler olarak algılanır. Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze kadar Türkiye’nin nüfus yapısında farklı dönemler yaşanmıştır. Birinci dönemde (1923-1955) ölüm hızları düşmüş, doğurganlık ve nüfus da artma görülmüştür. İkinci dönemde (1955-1985) doğurganlık hızında azalma olmuş, ancak bebek ölümleri ve genel ölüm hızında azalma olması nedeni ile gene nüfus artmaya devam etmiştir. Üçüncü dönemde ise hem doğurganlık hızı, hem de ölüm hızı azalmış, ancak nüfus artış hızında da paralel azalma gerçekleşmiştir (%1,8) Türkiye Büyük Millet Meclisindeki uzun tartışmalardan sonra 1965 yılında doğurganlığın azaltılması yönünde bir politika benimsenmiş ve 557 sayılı ilk nüfus planlama yasası kabul edilmiştir. Bu yasaya göre aşağıdaki maddeler yasal hale gelmiştir.
  • Gebeliği önleyici yöntemlerle ilgili bilgi ve eğitim verilmesi
  • Cerrahi sterilizasyon yöntemleri hariç tüm gebeliği önleyici yöntemlerin sunulmasi
  • Yalnizca tibbi nedenlerle isteyerek düşüklere ve cerrahi sterilizasyona izin
  • verilmesi.
Bu yasa pekçok sorunu çözdüğü halde yetersiz kalmış, isteyerek ve provoke düşüklerin çoğalması, buna bağlı ölümlerin çok artması sağlık politikalarında değişiklik yapılmasını gerekli kılmıştır. 1981 yılında 450 bin kadının düşük yaptığı ve bunların büyük kısmının isteyerek yapılan düşük olduğu tahmin edilmektedir. 1983 yılında 2827 no’lu ikinci nüfus planlama yasası Türkiye’de askeri rejim iktidarda iken kabul edilmiş, uygulamaya 1984 de geçilmiştir. Halen bu yasa geçerliliktedir. Bu yeni yasada radikal değişimler yapılmıştır.
  • 10 haftaya kadar olan gebelikler isteğe bağlı sonlandırılabilinir.
  • 10 haftanin üzerindeki gebelikler ancak tibbi nedenlerle sonlandırılabilinir.
  • Hastanelerde ve Ana Çocuk Sağlığı Merkezlerinde kadın hastalıklari ve doğum uzmanlarının denetimi altında özel eğitim almış pratisyen hekimler 5 haftaya kadar gebelikleri sonlandırabilirler. Buna menstruel regülasyon ismi verilmektedir.
  • Erkek ve kadınlara gönüllü cerrahi sterilizasyon uygulanabilir
  • Doktor, hemşire ve ebeler rahim içi araç (spiral) uygulaması yapabilirler.
Bu yasanın ardından bir süre isteyerek düşük yapanların sayısında artma olmuş, 1990 yılından sonra muhtemelen eğitim hizmetleri sayesinde azalmaya başlamıştır. İsteyerek düşük hızı 1983 de 100 gebelikte 12,1 iken, 1988 de 18 1998 de 14,5 ve 2003 de 11,3 olmuştur. Türkiye’de modern aile planlaması yöntemlerinin kullanılma sıklığı 1988 de %31 iken 2003 de %42,5 olmuştur. Bu artış sevindirici olmakla birlikte yeterli olmaktan uzaktır. Türkiye’de Aile Planlama Hizmetlerinin Kullanımındaki değişim
Gebeliği önleyici yöntem

Evli Kadın Yüzdesi

1988

1993

1998

2003

Herhangi bir yöntem

63,4

62,6

63,9

71,0

Herhangi bir modern yöntem

31,0

34,5

37,7

42,5

Hap

62

4,9

37,7

42,5

RIA

14,0

18,8

19,8

20,2

Kondom

7,2

6,6

8,2

10,8

Tüp Ligasyonu

1,7

2,9

4,2

5,7

Diğer

2,0

1,3

1,1

1,1

Geleneksel Yöntemler

32,3

28,1

26,1

28,5

Takvim

3,5

1,0

1,1

1,1

Geri Çekme

25,7

26,2

24,4

26,4

Diğer

3,1

0,9

0,6

1,0

Korunma Yok

36,6

37,4

36,1

29,0

TOPLAM

100,0

100,0

100,0

100,0

Aile planlama yöntemlerinin sınıflandırılması

Modern

Geleneksel

Geri dönüşümlü

Geri dönüşümsüz

Kadın

Erkek

RIA

Geri Çekme

RIA

RIA

Geri Çekme

Hap

Takvim

Hap

Hap

Takvim

Kondom

Vaginal Duş

Kondom

Kondom

Kondom

Spermisit

Diğer

Spermisit

Spermisit

Diyafram

Diyafram

Diyafram

Depo Provera

Depo Provera

Depo Provera

Mesigyna

Mesigyna

Mesigyna

bbsp;

Implant

Implant

Implant

Tüp Ligasyonu

Tüp Ligasyonu

Tüp Ligasyonu

Vazektomi

Vazektomi

Vazektomi

  Aşağıda bazı ülkelerdeki nüfus planlama ile ilgili yapılan çalışmaları okuyabilirsiniz.

Çin Halk Cumhuriyeti

Çinde çiftler sadece tek çocuk için teşvik edilmektedirler. Bu yöntem ve sıkı nüfus planlama politikaları Çin’in nüfus artış hızını dramatik bir şekilde düşürmüştür. Ancak tek çocuk şartı, beraberinde isteyerek düşük oranında artışa neden olmaktadır. Tek çocuk sınırı özellikle şehirlerde teşvik edilmekte, ancak bölgeden bölgeye farklılıklar göstermektedir. Kırsal bölgelerde ilk çocuk kız ise veya özürlü ise ikinci bir çocuğa izin verilmektedir. İkinci çocuğa genellikle 3-4 yıl sonra izin verilmektedir. Ek çocuklar yasak olmayıp parasal cezalar karşılığı olabilmektedir. İşyerinde çocukla ilgili yardımlardan mahrum bırakılmaktadırlar. Ülke dışında doğan çocuklar da aynı yasaya göre işlem görürler. Yurtdışında birden çok çocuk doğurup, Çin’e gelen Çin vatandaşları yasada belirtilen cezaları ödemek zorundadırlar. Bazı eyaletlerde tek-çocuk-politikası hafif değişiklikler göstermektedir. Örneğin Beijing iki tek çocuk olan aileden gelen karı kocanın iki çocuk yapmasına izin vermektedir. Ancak Henan eyaleti zaten 100 milyon nüfusu ile buna izin vermemektedir. 2008 deki Sichuan depreminden sonra depremde çocuklarını kaybeden ailelere yeniden çocuk yapma izni verilmiştir. Gene benzeri istisnai durumlar hemen tüm eyaletlerde uygulanabilmektedir. Gene etnik azınlık olan bazı gruplara da şehirlerde iki, kırsal bölgelerde ise dört çocuğa kadar izin verilmektedir. 1970 lerde “bir çocuk çok iyi, iki çocuk idare eder, üç çok fazla” politikası uygulanmış ve nüfus artış hızının düşürülmesine büyük katkı sağlamıştır. Ancak Çin’deki son yıllardaki ekonomik büyüme nüfus artış hızına en fazla etkiyi yapmıştır. Gelir düzeyi arttıkça paradoksal biçimde aileler daha az çocuk yapma eğilimine girmişler ve bazı eyaletlerde negatif nüfus artış hızları görülmeye başlanmıştır.  

Amerika Birleşik Devletleri

Amerika’da doğum kontrol yöntemlerine ulaşım, temin ve eğitim ile ilgili düzenleyici yasa ancak 1970 de yürürlüğe girebilmiştir. Bu servisler özellikle fakir aileler gözetilerek düşünülmüştürler. 2007 de Kongre 283 milyon dolar bütçe ayırmış, bu bütçenin de %90 kadarı Aile Planlama Kliniklerinde kullanılmak üzere planlanmıştır. Ana gayret istenmeyen gebeliklerin engellenmesidir. Ancak hala kürtajın yasal olmadığı veya çok özel koşullarda yapılabildiği eyaletler mevcuttur.  

İran

İran bir İslam Cumhuriyet’i olması ve yasaların İslam’a dayandırıldığı bir devlet olması nedeni ile aile planlaması gibi konulardaki tutumu dikkat çeken ve ilgi uyandıran bir devlettir. 1956-1986 arasında populasyon her yıl %3 oranında artmıştır. 1980 lerde bu oran hükümetin doğum kontrol programı uygulaması ile düşüşe geçmiştir. 2007 de doğum oranı 17/1000 kişi, ölüm hızı ise 6/1000 kişi olmuş, nüfus artış hızı %0.7 e düşmüştür. Iran-Irak savaşı sırasında nüfus büyüklüğü Iran için bir avantaj olarak algılanmış, hatta Ayetullah Hümeyni’nin 20 milyonluk ordu söylemleri ile nüfus planlama çalışmalarında geri adım atılmıştır. Böylece tekrar %3 ün çok üstünde bir artış hızı oluşmuştur. Birleşmiş Milletler raporlarına göre İran nüfusu 20 yılda 27 milyondan 1988 de 55 milyona çıkarak nerede ise ikiye katlanmıştır. Ancak artış hızı son yıllarda hızla düşmeye başlamıştır. 1986 daki tahmini %3.2 hızdan, 2001 de %1,2 olmuş ve düşmektedir. Bu en hızlı nüfus artışını düşüren ülkeler arasında bir rekordur. İran bu başarıyı sağlamak için pekçok önlemler almak zorunda kalmıştır. Üç çocuktan daha fazla çocuklu ailelerde çocuk yardımının kesilmesi, anneye uygulanan bazı ayrıcalıkların sona erdirilmesi vs önlemler ve eğitim tedbirleri bu sonuca ulaşmalarına yardım etmiştir. İran muhtemelen evlenmeden önce karı-kocanın doğum kontrolü konusunda bir kursa katılıp sertifika almalarını zorunlu kılan belki de dünyadaki tek ülkedir. Ek olarak, İran kondom ve doğum kontrol hapları ücretsiz dağıtılmakta ve tüm ülke genelinde kolayca temin edilebilmektedir.