Serviks Kanseri

Kadın üreme sistemi içinde en yaygın kanser türüdür. En önemli nedeni bazı human papillomavirus (HPV) enfeksiyonlarıdır. Genellikle virus ile karşılaşılınca bağışıklık sistemi virusu inaktive eder. Bazı kadınlarda virus uzun süre deri hücrelerinde canlı kalır ve özellikle rahim ağzı bölgesindeki hücrelerin yapısını değiştirir. Rahim ağzından alınan sürüntünün cam bir yüzeye yayılıp, boyanıp mikroskop altında incelenmesi (Pap smear) sayesinde serviks kanserinin de erken teşhisi kolaylaşmıştır. Hatta bu işlemin yaygın kullanıldığı, bir halk sağlığı taraması haline getirildiği ülkelerde serviks kanseri görülme sıklığı azalmış ve endometrium kanseri ilk sıraya tırmanmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl 11bin kadın serviks kanseri tanısı almakta ve bunların 4000 kadarı ölmektedir.

Bulgular

Erken dönemde rahim ağzı kanserinin hiçbir belirtisi olmaz. Genellikle kanama, ağrı gibi şikayetler oluştuğunda kanser ileri bir devrededir. Bu nedenle erken teşhisin yolu Pap Smear ve düzenli muayenedir. Her ne kadar erken devrede belirti vermese de adet dönemleri dışında vaginal kanamalar, sulu kanlı vaginal akıntı (genellikle kötü kokulu), cinsel ilişki sırasında önceden sorunu olmadığı halde ağrı oluşmaya başlaması tehlikeyi akla getirmeli ve mutlaka bir kadın hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.

Nedenleri

Bu kanser tipi de, nedeni diğer kanser türlerinde olduğu gibi bazı hücrelerde oluşan genetik bir mutasyon sonucu hücrelerin anormal büyüme kapasitesi kazanması ve diğer hücreler aleyhine vucutta yer tutması ve normal hücrelerin kullanması gereken besin ve oksijeni tüketmeleri şeklinde gelişir. Serviks kanseri genellikle rahim ağzı bölgesinde bulunan bulunan deri benzeri hücrelerden köken alır. Bu tipe squamous hücreli kanser denir. Rahim ağzının içe doğru bölgesinde salgı yapan bez hücreleri vardır. Bu hücrelerden köken alan tipine de adenocarcinoma denilir. Çok nadiren rahim ağzında bulunan diğer tip hücrelerden de kanser veya tümöral gelişim olabilir (myom-sarkom-lenf tümörü vs). Kanserin kesin nedeni belli olmamakla birlikte human papillomavirus (HPV) enfeksiyonunun hemen tüm kanserli vakalarda görülmesi bu virus enfeksiyonun rolünü düşündürmektedir. Ancak enfeksiyonu olan pekçok kadında kanser görülmemektedir. Özellikle HPV tip 16, 18, lll kanserle ilişkisinin olduğuna inanılmaktadır. Genetik yatkınlık ve bazı risk faktörleri kanser görülme ihtimalini arttırır.

Risk Faktörleri

Birden çok seksual partner olması. Muhtemelen HPV enfeksiyonu riskinin artmasına bağlı olarak kanser riskini arttırır Erken yaşta seksual aktivite Aslında bu da daha fazla partner ve HPV enfeksiyon riskinin artması ile açıklanabilir Diğer seks yolu ile bulaşan hastalıkların olması – Bu da HPV enfeksiyon riskinin artması anlamına gelebilir. Zayıf immün sistem. Bağışıklık sistemi sorunları pekçok hastalık ve kanser türünün bazı ailelerde daha sık görüldüğünü izah edebilir. Sigara. Hangi mekanizma ile kanser riskini arttırdığı bilinmemektedir. Rahim ağzı kanser öncesi lezyonların da görülme sıklığı sigara kullanımı ile artar.

Teşhis – Tarama Testleri

Rahim ağzı – serviks kanseri erken dönemde tespit edilirse tedavisi çok başarılıdır. Bu nedenle düzenli aralıklarla rahim ağzı sürüntüsünün sitolojik incelemesi (PAP SMEAR) yapılması ve erken teşhis hayati önem taşır. Tarama testleri en geç 21 yaşında veya cinsel olarak aktif olduktan sonraki 3 yıl içinde başlatılmalı ve hastanın risk grubuna göre uygun sıklıkla tekrarlanmalıdır. Tarama testleri Smear / Pap test. Bu işlem sırasında bir fırça yardımı ile rahim ağzından sürüntü alınır ve laboratuvara yollanır. Boyamanın arkasından mikroskopik inceleme ile hücrelerin yapıları incelenir. Anormal gelişim gösteren hücreler varsa rapor edilir. HPV DNA test. Hangi tip HPV virusu ile enfeksiyon olduğunu anlamak bazen önemlidir. Pap testte yapıldığı gibi rahim ağzından alınan sürüntü laboratuvara gönderilir. Her iki işlem de ağrısızdır, normal muayene sırasında yapılabilir. Bu Pap smear yerine geçmez ve 30 yaş altı normal pap smear olan kadınlarda yapılmasına gerek yoktur. Genç kadınlardaki HPV enfeksiyonlarının çoğu kendiliğinden geçebilir. Kolposkopi: Özel bir muayene mikroskopu ile rahim ağzı 4-10 kez büyütülür ve yapılan inceleme ile şüpheli bölgeler incelenebilir. Bu işleme kolposkopi adı verilir. Tarama testleri ile veya muayene ile şüphe doğarsa aşağıda sıralanan bazı özel testler gerekebilir. Küçük Biyopsi (punch biyopsi): Şüpheli alanlardan özel bir cihazla alınan küçük parçacıklar patologlar tarafından incelenir. Konizasyon ve LEEP: Rahim ağzından koni şeklinde bir parça çıkarılır. Bu işlem için bisturi elektrikli bir cihaz veya lazer cihazı kullanılabilir. Böylece daha derin dokular da patolog tarafından incelenebilir.

Evreleme

Kanser teşhisi konulduktan sonra kanserin ne ölçüde yayıldığını anlamak için başka testler de gerekebilir. Bu işlemlere “evreleme” ismi verilir. Radyolojik testler: Bunlar rontgen, ultrasonografi, tomografi, magnetic resonance imaging (MRI) gibi testlerdir. Kanserin rahim ağzının ötesine yayılıp yayılmadığını tespit etmeye yarar. Mesane ve rektum (kalınbarsağın son kısmı) rahim ile komşu organlardır. Bunların içlerini görmek için sistoskopi veya rektoskopi denilen işlemler gerekebilir. Bu özel teleskop ve ışık sistemi kullanılarak inceleme işlemidir. Bu işlemler için genellikle anestezi gerekmez. Hafif yatıştırıcılar ile işlemler kolayca uygulanabilir. Şu anda kullanılan evreleme oldukça komplekstir. Basitçe aşağıdaki gibi özetlenebilir. Evre 0 Karsinoma in situ veya noninvaziv (yayılmamış) kanser ismi de verilir. Kanser sadece rahim ağzının yüzeyindedir. Evre I Kanser yüzeyin altında, ama sadece serviksdedir Evre II Serviks dışında rahime doğru yayılmıştır, rahim bağlarına doğru yayılmış olabilir, ama kalça kemiklerine kadar ilerlememiştir. Vagen alt bölgeleri ve başka organlara sıçrama yoktur. Evre III Serviks ve uterus dışına, vagen alt bölümüne ve rahim ile kalça kemikleri arasındaki boşluğa doğru yayılmıştır Evre IV Komşu organlara mesane veya rektum veya akciğer, kemik, karaciğer gibi organlara yayılmıştır.

Yan Etkiler

Tedavi özellikle çok erken safhada yakalanmamış ise rahimin ve yumurtalıkların cerrahi olarak çıkarılmasını gerektirir. Bu nedenle genç kadınlarda çocuk yapma potansiyeli ortadan kalkmaktadır. Erken safhada Evre 0 ve erken Evre I de yakalanan hastalarda sadece rahim ağzının çıkarılması ve rahmin ve yumurtalıkların yerinde bırakılması yeterli tedavi olabilir. Bazen lenf nodları da çıkarılır ve böylece yayılma olup olmadığı anlaşılabilir. Bazen bu işlemin hasta gebe iken yapılması gerekebilir.

Tedavi

Kanser sadece rahim ağzının üst tabakasındadır. Bu bölgenin çıkarılması yeterli olabilir. Sadece rahim ağzının çıkarılması işlemine Konizasyon ismi verilir. Bıçak, elektrikli koter, lazer veya dondurucu cihazlar (cryo) kullanılarak yapılabilir. Histerektomi (rahim çıkarma) operasyonu bu evrede özellikle ailesini tamamlamış ve bebek istemeyen kadınlarda bu evrede gerekmese de yapılabilir.

İlerlemiş Kanser

Kanser rahim ağzında üstteki tabakadan daha derin tabakalara doğru ilerlemiştir. Genellikle erken evre kanserlerde tedavi cerrahidir. İlerleyen evrelerde daha çok radyasyon, kemoterapi uygulanır. Cerrahi. Evre IA da henüz kanser rahim ağzında iç dokulara doğru 3 mm den daha az ilerlemiş ise sadece rahmin çıkarılması yeterli olabilir. Radikal histerektomi de ise rahmin yanısıra, bir kısım vagen dokusu, bölgedeki lenf nodları çıkarılması işlemi de yapılır. Radyasyon: Direkt dışardan veya içerden radyasyon yayan cihazlar ile (brakiterapi olarak adlandırılır) uygulanır. Kanserli doku dışında normal dokulara da zararı çoktur. Bu bölgedeki diğer organların da radyasyondan etkilenmesi sonucu ağrı, barsak fonksiyonlarının bozulması, ishal, idrar sorunları sıklıkla görülür. Erken kanserde cerrahiye eşdeğer başarı şansı vardır. İleri evre kanserlerde ise en iyi tedavi şeklidir. Kemoterapi: Kanser hücrelerini öldüren ilaçların kullanılması işlemidir. Genellikle damardan kullanılan ilaçlardır. Vucudun da hızlı çoğalan normal, kanser olmayan hücrelerini de öldürdüğü için çok ciddi komplikasyonlar – yan etkiler oluştururlar. Sıklıkla radyoterapi ile birlikte kullanılırlar. İlacın cinsine göre farklı yan etkiler oluşsa da ishal, yorgunluk, bulantı, saç dökülmesi sık görülür.

Korunma

HPV virus enfeksiyonundan korunmak kanser riskini azaltır. Kondom kullanılması bulaşma şansını azaltır, ancak enfeksiyonun olduğu cilt dokusu ile temas bulaşma için yeterlidir. Tam bir cinsel ilişki olması bile gerekmez. Sigara da rahim kanseri olasılığını arttırmaktadır. Bu nedenle düzenli cinsel yaşam, tek eşlilik ve sigara bırakılması korunmak için önemlidir.

HPV Aşısı

Gardasil ve isimli yeni aşılar HPV viruslerinin kanser yapan dört tipine karşı koruma sağlarlar. 13-26 yaş arasındaki genç kızların özellikle ilk cinsel ilişkiden daha önce aşılanması, korunma için çok önemlidir. Serviks kanserinin %70 inin önlenmesi için aşı çok etkilidir, ancak diğer tip virusler ile enfeksiyonu engellemez ve HPV enfeksiyonu da tek kanser nedeni değildir. Dolayısı ile düzenli aralıklarla smear testi yapılmasına aşı yapılsa bile aynı derecede önem verilmelidir.

Pap Smear Test Sıklığı

Serviks kanseri tanısı için en önemli test budur. İlk test 21yaşından önce veya ilk cinsel ilişkiden sonraki 3 yıl içinde 21-29 yaşında her yıl veya iki yılda bir 30-69 yaşları arasında eğer arka arkaya 3 test normal ise her iki veya üç yılda bir 70 ve üzeri yaşlarda arka arkaya yapılan en az üç test normal ise ve son 10 yıl içinde anormal test sonucu yok ise artık test yapılmasına gerek yoktur. Özel bir risk faktörü var ise daha sık test yapılması gerekebilir. Myom gibi kanser olmayan bir nedenden dolayı rahim çıkarılmış ise Pap smear yapılmasına gerek yoktur. Ancak muayenelere devam edilmelidir. Histerektomi kanser nedeni ile yapılmış ise vaginal kanal hastalığın tekrarlama olasılığına karşı incelenmeye devam edilmeli ve düzenli Pap smear yapılmalıdır.